Bağışıklık Sisteminin 1 Numaralı Yakıtı Deniyor

30.531

Corona virüs ile savaşta en büyük silahın bağışıklık sistemini güçlü tutmak olduğunu pek çok uzman dile getiriyor. Özellikle salgın sürecinde hazır gıdalar yerine sağlıklı besinleri hayatımıza sokmak ise COVID-19’e karşı mücalede çok önemli. Bu besinler arasında yer alan bal ve pekmez de bağışıklık sisteminin “nükleer yakıtı” olarak adlandırılıyor. Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Doç.Dr. İsmail Özkaya bakın neler söyledi

Bağışıklık Sisteminin 1 Numaralı Yakıtı Deniyor

Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. İsmail Özkaya, özellikle salgın sürecinde hazır gıdalar yerine sağlıklı besinler tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Her kahvaltıda mutlaka bağışıklık sistemini güçlendiren süt ve süt ürünleri, yumurta, bal ya da pekmez gibi gıdaların bulundurulmasını öneren Özkaya, bunların yanında C vitamini ve protein ağırlıklı ürünlerin de tüketilmesini tavsiye etti.

C vitamini eksikliğinde vücudumuzda neler olur?

Biber, turunçgiller ve kuşburnunun da C vitamini kaynağı olduğuna dikkati çeken Özkaya, şöyle devam etti: “İmmün sistem için çok önemli iki başlık, C vitamini ve protein. C vitamini vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlar, savunma sistemini güçlendirir. C vitamini kaybını önlemek için sebzeler ve meyveler tüketilmeden hemen önce hazırlanmalıdır. C vitamini eksikliğinde bağışıklık sistemi, diş eti iltihabı ve kolay morarma gibi belirtiler ortaya çıkar.

Bal ve pekmezin faydaları nelerdir?

İmmün sistemi için nükleer yakıt, bal veya pekmezdir. Demir, kalsiyum, fosfat, sodyum, klorür, potasyum, magnezyum gibi minerallerden oluşan bal ve pekmez B1, B2, B3, B5, B6 vitaminleri açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır ve bu yüzden de güçlü antiseptik, antibakteriyel özelliği vardır. ”

Yeterli düzeyde protein almak şart

Özkaya, güçlü bir bağışıklık sistemi ile sağlıklı büyüme ve gelişme için proteinlerin önemine işaret ederek, “Günlük beslenmede yeterli miktarda protein almak güçlü bağışıklık için ilk şarttır. Özellikle et ve yumurta gibi biyolojik değeri yüksek proteinleri tüketmek oldukça önemlidir. Çocuklarımızın kahvaltısına yumurtayı bir gün omlet, bir gün pankek, bir gün haşlanmış, bir gün menemen gibi çeşitli formlarda ekleyebiliriz” diye konuştu.

Kahvaltı sonrası bu hareketleri yapın

Ebeveynlerin çocuklarıyla fiziksel aktivitelerde bulunarak hem kilo almayı engelleyebileceğini hem de kaliteli zaman geçireceğini anlatan Özkaya, şunları kaydetti: Sosyal izolasyon sağlayarak evlerinde kalan aileler, kahvaltı sonrasında kültür fizik hareketleri yapabilir. Ayakta durup beli ikişer ya da üçer kere sağa sola döndürmek, diz kapakları sabit şekilde eğilerek elleri ayak parmaklarına değdirmeye çalışmak gibi kültür fizik hareketleri sabah sporu için yeterli olacaktır. Bunların yanında zumba veya müzik açıp dans da edilebilir. Bu sayede bir yandan eğlenirken diğer bir yandan da spor yapmış oluruz.”

Doç.Dr. İsmail Özkaya; 1-3 yaşın 1,3 litre, 4-8 yaşın 1,4 litre, 9-13 yaşın 2 litre, 14-18 yaşın ise günde en az 2 ya da 3 litre su tüketmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.