Cumhurbaşkanı Yılbaşı Öncesi Yeni Kısıtlamaları Açıkladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantı sonrası açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan açıklamasında, “Sokağa çıkma kısıtlaması 31 Aralık Perşembe saat 21.00’dan 4 Ocak saat 05.00’a kadar kesintisiz uygulanacak.” ifadelerini kullandı.
KİRADA STOPAJ İNDİRİMİ 1 HAZİRAN’A UZADI
Yıl sonuna kadar yüzde 20’den yüzde 10’a indirdiğimiz stopaj indirimini 1 Haziran’a kadar uzatıyoruz. Yüzde 18’den yüzde 8’e indirdiğimiz iş yeri kiralama oranlarını da 1 Haziran’a kadar devam ettireceğiz. KDV indirimlerinin sürelerini de 1 Haziran’a kadar uzatıma gittik. Esnafımıza kira desteği ve gelir kaybı için çalışmalara başladık. 1 milyon 200 bin esnafa 3 ay süreyle ayda bin TL destek vereceğiz.
4 GÜNLÜK YILBAŞI KISITLAMASI KARARI
Sokağa çıkma kısıtlaması 31 Aralık Perşembe saat 21.00’dan 4 Ocak saat 05.00’a kadar kesintisiz uygulanacak.”
“BİRİKİMLERİNİZİ DOLAR’DAN TL’YE ÇEVİRİN”
Talep cephesindeki daralmalara bağlı olarak herkes gibi bizim dış ticaretimiz de küresel gelişmelerde etkileniyor. Yatırım, istihdam ve üretimi sürdürmek için tedbirlerimizi almaya devam edeceğiz. Tüm vatandaşlarımızla birlikte esnafımızın, tüccarımızın, iş insanlarının yanında olduk. Sosyal koruma kalkanı başlığı altında karşılıksız nakit desteklerinin tutarı 45 milyar lirayı buldu. Ayrıca istihdam ve üretimi desteklemek için kredi imkanlarını genişletmeye yönelik pek çok paketi hayata geçirdik. Gerçekten çalışmak, üretmek, işini sürdürüp, büyütmek isteyip de devletten bekleyip de alamadığını söyleyen hiç kimse yoktur.
Biz dün olduğu gibi bugün de samimiyetle esnaf ve tüccarlarımıza destek olmayı sürdürüyoruz. Halkımızın tasarruflarını TL olarak değerlendirmesini teşvik etmek istiyoruz. TL mevduat ve katılım hesaplarıyla ilgili faiz ve kar paylarındaki stopaj oranlarını düşürmüştük. Stopaj oranları 6 aya kadar vadeli hesaplarda yüzde 5, 1 yıla kadar vadeli olanlarda yüzde 3, 1 yıl üzerinde olanlar içinse yüzde 0 olarak Mart sonuna kadar uygulanmaya devam edecek.
Son zamanlarda TL cinsi varlıklara olan güveni arttırmak için kurumlarımız tarafından piyasa dostu adımlar atıldı. Kasım ayından itibaren sermaye girişlerinde artış, risk primlerinde düşüş ve TL’de değerlendirme yaşandı. Vatandaşlarımızın döviz talebi de azalma eğilimine girdi. Tüm vatandaşlarımızdan birikimlerini dövizden TL’ye çevirerek üretim ve istihdama katkı sağlayacak yatırımlara yönelerek mücadelemize destek vermelerini bekliyorum.
Sadece Hazine tahvil ve hisse senedinde uluslararası yatırımcı girişleri 2 milyar dolara ulaşmış durumdadır. Önümüzdeki dönemde de uluslararası yatırımcıların TL’ye ilgisinin devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca uluslararası doğrudan yatırımları da ülkemize çekmenin peşindeyiz. İktidarda bulunduğumuz 18 yıl boyunca mali disiplinin korunması hususunda çok büyük hassasiyet gösterdik. Salgın nedeniyle zor durumda olan vatandaşlarımızın yanında olmaya devam ederken kamu harcamalarındaki disiplini göz ardı etmiyoruz.
2020 yılını yüzde 4,5’un altında bütçe açığı olarak kapatacağımızı düşünüyoruz. Ülkelerin toplam borçları milli gelirlerine oranla oldukça arttı. Japonya’da toplam borcun milli gelire oranı yüzde 632, İngiltere’de yüzde 500, Çin’de yüzde 337, Almanya’da yüzde 268’e yükseldi. Türkiye’de ise yüzde 167 ile yönetilebilir seviyededir.
Bankalarımız uluslararası standartların öngördüğü asgari desteğin oldukça ileri seviyelerde bulunuyor. Bankalarımız alacaklarına yüzde 75 kadar karşılığını ayırmıştır. Bankalarımızın döviz açığı bulunmadığı gibi döviz fazlası vardır. Bankalarımız yıl içinde vadesi dolan sendikasyon kredilerini yüzde 90’ın üzerinde oranla yeniledi.
Ülkemiz güçlü bankacılık sistemi sayesinde yerli ve uluslararası tüm yatırımcılara ihtiyaçları olan desteği sağlayabilecek imkana sahiptir. Güçlü yönlerimizin farkında olduğu gibi sıkıntılarımızı ve çözüm yollarını da gayet iyi biliyoruz. Faiz, enflasyon, kur sacayakları üzerinden kurulan baskıların ve bunların maliyetlerinin üstesinden gelebilmek için yoğun mücadele içindeyiz. Faizlerin makul seviyelere inmesi için çalıyoruz.
Enflasyonla mücadelede önemli yer tutan kur riskini azaltacak politikaları özenle hayata geçiriyoruz. Geçmişte nasıl tek hanelere düşürdüysek şimdi bunu da sağlayacağız. İmalat sanayimiz her türlü ürünü üretebilecek kapasiyete sahiptir.
Savunma sanayimizde iktidara geldiğimizde yüzde 20 düzeyinde olan yerlilik oranı bugün yüzde 70’lere ulaşmış durumdadır. Üretimde ara malı ithalatına olan bağımlılığı asgari seviyelere indirerek yapısal cari açık problemiyle mücadelede önemli kazanımlar elde edeceğiz.
Önümüzdeki aylarda kimya, eczacılık, ilaç, tıbbi cihaz, ulaşım ve elektronik gibi yüksek teknolojiye dayalı sektörlerde yeni çağrılara çıkıyoruz. Tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Türkiye’nin tüm politikalarını salgın sonrası dönemin kazananı olma hedefine göre şekillendiriyoruz.
Türkiye’ye yatırım yapan herkesi memnun edecek seviyedeyiz. Her türlü yenilikçi teklife açığız. Yatırım ortamını iyileştirecek, yatırımcıların tereddütlerini giderek iklimi güçlendirmek için gereken idari ve hukuki reformları tereddütsüz hayata geçireceğiz.
Reform paketlerimizi iş dünyası başta olmak üzere her kesimle konuşarak, tartışarak olgunlaştırıyoruz. İnşallah ekonomik, hukuki, idari reform paketlerimizi meclisimizin gündemine taşımaya başlıyoruz. Ülkemizi salgın sonrası döneme hazırlıyoruz. Her alanda Türkiye’yi muassır medeniyet seviyesinin üzerine çıkaracak adımlar artıyoruz. Bugünkü kabinemizde Milli Uzay programımızın sunumunu dinledik. İnşallah ülkemizin bayrağını uzayda dalgalandıracağımız günler çok yakındır. Bunu önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağız.”